duramaz oldum durduğum yerde bir kadın çekip gitti yüreğimden sokaktan ve caddelerden ilkin pazara gitti döndü geri Gözlerinde kimsesiz kalmış çocukların gülümsemesi ellerine tutuşturulmuş bir muz gibi saçında bir okşama unutulmuş gibi geldi ve gitti yoksa ben mi kapamıştım gözlerimi?... Continue Reading →
Moda’da bir pasajda 4 yıldır tiyatro üreten Alt Kat Sanat, yeni sezona iki yeni oyunla merhaba diyor. Biri Nâzım Hikmet’in masalı Sevdalı Bulut, diğeri farsa kaçan yönleriyle bir politik kara komedi olan Mutlu Aile Fotoğrafımızın Perde Arkası. Yeni oyunları vesilesiyle alternatif salonlarda tiyatroyu da konuşuyoruz Alt Kat Sanat ekibinin gediklisi Nevzat Süs’le.
Tek bir muhalif tiyatrocu kalmasa bile, hatta tiyatrocuların hepsi zabıta yapılsa bile tiyatro ele geçirilemez çünkü tiyatronun kendisidir muhalif olan. Soruyorum bir kez daha Carl Valentin Valentin, tiyatroyu ele geçirmek kime nasip olmuştur, Hitler’e mi?
Oyun boyunca iş dünyasının ve onun kirli ilişkilerinin yanı sıra beyaz yakalılık kavramının, sınıf atlama özleminin, kısa yoldan köşeyi dönmeciliğin, kişiyi kapitalizme bağlayan tüketim kültürünün, marka bağımlılığının da sanık kürsüsüne çıkarıldığına tanık oluyoruz.
Kısacası Yücel Tuzak olarak geçen oyun karakterinin ismi rahatlıkla Ali Ağaoğlu da olabilirdi!
Fiziksel Tiyatro'dan klasik yazarların oyunlarına, klasik anlamıyla tiyatro salonlarından, 'butik', deneysel mekanlara kadar pek çok farklı tiyatro tarzını 9 gün boyunca seyircisi ile buluşturacak festivalin her oyunu ilgiyi hak ediyor ve içinden geçtiğimiz şu günlerde 'bulunmaz nimet'... AYKIRI AKADEMİ -... Continue Reading →
Kemal Kocatürk Tiyatro Kumpanyası'nda rüya gibi bir kadroyu bir araya getirdi. Ahmet Say yazdı, Yücel Erten oyunlaştırdı ve yönetti, Fazıl Say besteledi, Kemal Kocatürk her biri birbirinden yetenekli oyuncu kadrosuyla birlikte oynadı. Türkiye'de din ve tüccar kavramlarıyla kendini... Continue Reading →
Haramilerin saltanatını yıkacağız! Eğer öyle diyorsak, Hayyam'ı, bir karanlık çağda yobazların bir türlü boğamadığı bu ışığı avuçlarımızda taşıyacağız! O çağ karanlık da biz apaydınlık bir çağda mı yaşıyoruz? Pek çoğumuzun sadece rubaileri ile tanıdığı ama aslında dünyanın en önemli bilim... Continue Reading →
Ağaçları keserler, ondan kibrit yaparlar. Sonra o kibritler ağacları yakarlar. Bazen de bir oteli... Zaman aşar bazen insanlığı... Ağaçlar bazen katilini içinden çıkartırlar. Oysa ne bilsindi insan, ağacın da bir hafızası var. Ne bilsindi Nâzım da bir ağaç,... Continue Reading →